Soğuk bir kış günü bir fincan sıcak çikolatalı süt tadında... A taste of chocolate milk in a very cold winter day...
Monday, November 27, 2006
Memo'nun Sukran Gunu :))
Bize verilen nimetlere şükrediyoruz
Sayin Demirci'nin Sukran gunu izlenimlerini bloga koymadan edememistim. Ama eklemek istedigim seylerde vardi kendi adima. Bir kere ben o gun calisiyordum. Sukran gununde restorana gelen amerikalilarla ugrasiyordum. Mehmet Lisa'lara gitti ve cok eglendi. bende orada olmak isterdim ama olmadi. Bu arada George'un babasi kendini hala 1930 yilinda yasiyor die biliyordu. o aksam da cok komik seyler soylemisti. burasi clifton a cok benziyor. sen kimsin die soruyormus Lisa ya surekli. Yemekte oranin bi fabrika oldugunu herkesin oglen yemegine ciktigini felan dusunuyomus.
Son günlerdeki yaşanan ekonomik ve manevi hareketlilik tüm Amerika'nın Şükran Günü ne kadar ciddiye aldığının göstergesi. On gün önce kapımı çalan Lisa ve George Willhelms çifti Şükran günü yemeğine beni davet ettiklerini ve muhakak gelmeni bekliyoruz dediklerinde bu ilgiye şaşırmıştım.Müslüman olduğumu bilmeleri ya da bizim için sıradan birgün olduğunu anlatmama rağmen ısrarları karşısında evet dedim. 23 kasım öğleden sonra hadi bekliyoruz diyerek tekrar kapımı çaldılar.Yemekte eşinin anne babası ve ben vardım. Eşlerin uzun yıllar önce ayrıldığını yemek sonrasında öğrendim.İşin bir diğer tarafı ise George babasını, Şükran Günü Yemeği için Huzur evinde getirmişti. Yaşlı adam hiçbirşeyi hatırlamıyordu.Sürekli gelinin kim olduğunu soruyor; uzun yıllar önce boşandığı eşine ise 'sizde mi bu civarda oturuyorsunuz ? ' sorusunu yöneltiyordu.Bu havada başlayan Şükran Yemeği geleneğini George ve Lisa çifti şöyle anlatıyor.
Bir kaç gün öncesinde tüm alışverişin yapıldığını belirten Lisa, " Bu günün olmazsa olmazları var. Mesela hindi,tatlı patates,kabak, elma suyu bunları muhakkak alır ve ikram ederiz. Aslında gelenek. Herhangi bir kurala bağlı değil ama geleneğimiz olduğu için dikkat ediyor uygulamaya çalışıyoruz"diye belirtiyor. Kendisi veteriner olan Lisa bugünde insanların daha yardımsever olmak için gayret gösterdiklerini anlatıyor.Çalıştığı hastanede huysuz bir arkadaşının bile sadece bugüne has evsiz bir kaç kişiyi sokaktan evine götürüp yemek ikram ettiğini onlarla yemeğin ardından futbol seyrettiklerini ifade ediyor.Kendisinin hiçbir Şükran günün de yalnız olmadığını muhakkak bir misafir ağırladığını da sözlerine ekliyor.
Havanın hafiften kararmasıyla birlikte yaptığı yemekleri servis etmeye başlayan Lisa, "Çok nadir yemek yaparım bunları hazırlamak için tatil olan bugünde sabah yedi de kalktım ona göre"diyor. Önce kocaman bir hindiyi parçalara ayırıp tüm tabaklara özenle servis ediyor.Ardından patates puresi, Yam isimli patates benzeri bir üründen yapılmış tatlı tabaklara tıka basa dolduruluyor. Hep birlikte yemek masasına geçip sessiz bir şekilde yemek yeniliyor.Yemeğin ardında George bulaşıkları yıkamay başlayınca sadece bugüne özel bir durum diye şakayla karışık Şükran Günün kendisi için ne ifade ettiğini anlatıyor." Özel bir gün. Elimizdekilerin kıymeti bilmeliyiz. Karnımız doyurmanın dışında aç olanları düşünüp onlar içinde birşeyler yapma fırsatı aslında bizim için." diyor.Yemeğin ardından bugüne has olduduğunu düşündüğüm Amerikan Futbolu maçı tıpkı bizdeki Fenerbahçe-Galatasaray maçları kadar ilgi çekiciydi. Tampa Bay ve Dallas arasında oynan maçın ilk yarısı bitişiyle benim Şükran Günü maceramda bitti.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
allah kabul etsin memocum, onlardan da allah razi olsun, ac gormusler doyurmuslar :) sen zaten hep oyle tek basina gez e mi? hic anlatmiyorsun karin nerdeydi, niye o yemekte degildi..
bu arada biz ramazan'i az buluyoruz, insanlar yardimlasmayi sadece 1 ay akil ediyor...vs derken adamlar bir gunle bitirmis isi!! yine de bu tip gelenekler hosuma gidiyor. bilirsin, burda sukran gunu yok. bakalim ben de christmas'i bekliyorum...
Memento diye bir film de bulunmaktadir bu unutkanlik hastaligiyla ilgili. İsin ilginc yani bu adamlar katil de olabilir yardimsever vatandas da...
Post a Comment