Tuesday, December 29, 2009

Ömer Deniz 40.günde

Ömer Deniz 40.günde



















Tuesday, December 22, 2009


Ömer Deniz bir aylık







Friday, December 11, 2009

Bir iletişim aracı olarak ağlamak!

Bir iletişim aracı olarak ağlamak!





Tamam. Herşey çok güzel. Uykunun en derin köşesine sıkışmışım oradan bir on saat kadar çıkmak istemediğim aşikar, bir de rüyalara dalmışım offf... sormayın. Ama bir an ne oluyor. Bir ses duyuyorum çok ama çok derinden geliyor. "Karnım açıktı, altıma kaka yaptım, aaaaaa waaaaa gazımı çıkar ingaaaaaaa" diye bağırıyor, tabi bunları ağlayarak söylüyor tercümesini yapmak bana düşüyor. Ah ne zor işmiş bu bebek dilini çözmek. Neyse sıcacık yorganın altından vücudumu sürükleyerek yataktan çıkıyorum. Saate büyük bir heyecanla bakıyorum, heh bu sefer kesin üç saat geçti bir önceki vardiyadan ama bir de ne görüyorum henüz bir saat geçmiş. Hemen varsayımları diziyorum demekki bir önceki uyanışında kakasını yapmıştı ama bitiremedi o değilse gazını iyi çıkaramadık o da değilse iyi doyuramadık hemen tekrar açıktı. Çok matematiksel bakıyor olabilirim ama henüz 24. gündeyiz çok komplike nedenler safhasına gelmedik, gelince işimiz daha da zorlaşacak tabi. Biliyorum, şimdi çocuğu olan ve bu yazıyı okuyanlar bu günlerini özleyeceksin diyecek. Ben anladım ki sözsel kelimelerin kullanıldığı iletişim benim en sevdiğim iletişim şekli ağlamanın tercümesini yapmak çok zor.

Ömer Deniz'in en büyük hobisi şimdilik 'dinlemek'



Bir yandan büyüyor Ömer Deniz bir yandan bize alışıyor. Evdeki herkesin içini eriten gülücüklerini saçmaya başladı etrafa. Tabi herşey süt liman o güldüğü zaman. Ah çok kafiyeli oldu.

Bugünlerde Ömer Deniz'in en büyük hobisi dinlemek. Öncelikle onunla konuşan birileri varsa onları dinlemek sonra da müzik dinlemek. Ben ona Bob Marley dinletiyorum onu seviyor ama favorisi Dreamland çocuk ninnileri albümü. Minik gözleri ne oluyor burada der gibi bakıyor etrafa. Biz şaşırıp kalıyoruz bu bakışlara, kesinlikle içinde bulundugu durumu anlamlandırmaya çalışıyor , beni hayran bırakıyor kendine. Dokuz ay birlikte yemek, içmek, uyumak yeterli değilmiş birbirimizi tanımak için asıl macera 18 Kasım'da başladı. Ah nasıl olacak acaba?