Sunday, August 08, 2010

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
* * *
Bir tatlı ömür gibi gitmeye niyetlendim
ayrılık atına eğer vurdum inadına
ama bizi unutma, hatırla ama
Sana temiz dostlar,iyi dostlar, vefakar dostlar
yeryüzünde de var, gökyüzünde de var.
Eski dostunla ettiğin yemini hatırla ama
sen her gece ay değirmisini başına yastık edince yollarda
dizime yattığın geceleri hatırla ama.
Sen ey hüsrevi kendine kul, şirin gibi bir nice güzeli esir eden
aşkının ateşi ile tıpkı Ferhat gibi ayrılık dağını delmede olduğunu hatırla ama.
Bir deniz kesilen gözlerimin kıyısında, bir aşk ovasını görmüştün hani,
safran dallarıyla,ağustos gülleriyle sarmaş dolaş,bunu unutma hatırla ama.
Ey Tebrizli Şems, dinim aşktır benim senin yüzünü gördüm göreli.
Benim dinim senin yüzünle övünür ey sevgili, bunu unutma hatırla ama.
* * *
Müslümanlığın kafirliğin dışında bir ova
ucsuz bucaksız ovada sevdamız uzar gider
arif olan geldimi usulca başını kor
ne müslümanlığa yer var orada ne kafirliğe yer.
ne aklım kaldı benim, ne dinim
ne kararaım kaldı benim ne sabrım
gel ne olur gel artık,
ne gönlümün derdini sor bana ,
ne sararan yüzümü sor bana
ne içimin ataşini sor bana
gel gözünle gör, gel artık.

No comments: